11 Haziran 2013 Salı

ADIYAMAN NEMRUT DAĞI

NEMRUT DAĞI HAKKINDA
Nemrud Dağı, Adıyaman İli, Kahta İlçesi’nin Karadut Köyü sınırları içerisinde olup, Kahta İlçesi’nin 54 km. kuzeyinde yer almaktadır. 2150 m. yüksekliğindedir. Dünyanın başka hiçbir yerinde görülemeyecek, 8-10 metre yükseklikte heykelleri, 2000 metre yükseklikteki bir piramidi, hala keşfedilmemiş bir kralın mezarını, Dünyanın en eski ve dev boyutlu horoskopunu ya da yıldız falı sistemini, yarım kilometre uzunluğunda eski kitabeleri, eski Grek ve Pers sanatı stili karışımı yapıtlarını bünyesinde barındıran Nemrud Dağı, dünyanın sekizinci harikası olarak da değerlendirilmektedir.
Kommagene Krallığı, Güneydoğu Anadolu’da Güneydoğu Toroslar’la Fırat Nehri arasında kalan, batıdan Kilikia, kuzeyden Kappodokia ile sınırlı bir bölgede kurulmuştur. Bu alan günümüzde Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş illerini kapsamaktadır. Asur ve Hitit egemenliklerini yaşayan Krallığın Asur kaynaklarında, Geç Hitit Dönemi’nde “Kummuh” olarak adı geçmektedir. Büyük İskender’den sonra Selefkiler’in egemenliğinde kalmıştır. M.Ö. 162 yılında Mithridathes Kalinikos tarafından bağımsız bir devlet olarak kurulmuştur. Mithridathes, ataları olan Persleri, Makedonları ve bölgedeki diğer toplulukları bir araya getirerek kurduğu bu güçlü devlete Grekçe “Genler Topluluğu” anlamına gelen Kommagene adını vermiştir. Krallığın ilk merkezi Arsameia olup, başkenti Samosata (Samsat)’tır.
Mithridathes’ten sonra başa gelen Kral I. Antiochos Dönemi’nde Kommagene Krallığı en görkemli devrini yaşamıştır (M.Ö. 69-36). Nemrut Dağı’nın 2150 m.’lik doruğuna, gizemini hala koruyan tümülüsü yaptırmıştır. Bu dönemden günümüze gelebilen eserlerin büyük bir bölümü, I. Antiochos dönemine aittir. III. Antiochos’un ölümünden sonra, Tiberius zamanında bölge Romalıların eline geçerek Roma eyaleti haline getirilir (M.Ö. 17). Daha sonra kral olan Antiochos IV. Epiphanes’e, Roma İmparatoru Caligula Kommagene’yi geri verir (M.S. 38). Antiochos IV’ün ölümünden sonra, Vespasianus dönemi’nde (M.S. 72) Kommagne Krallığı yeniden Roma İmparatorluğu’na bağlanır ve Suriye eyaletinin bir parçası olur.
I. Antiochos’un kendisi için yaptırdığı tümülüs, Nemrud Dağı’nın tepesinde 2150 m. yükseklikte, 150 m. çapında ve 50 m. yüksekliğindedir. Doğudan, batıdan ve kuzeyden üç terasla çevrilmiştir.
Tepenin ortasındaki mezar odasını örtmek için, 30 bin m3 hacmindeki taş parçaları kullanılmıştır. Yazıtlara göre Kommagene Kralı I. Antiochos Kutsal  Tepe’de gömülmeyi emretmiştir. Yapılan araştırmalarla, tümülüsün kayalık bir tepe üzerine yığılmış olduğu ve I. Antiochos’un mezarının ana kayaya oyulmuş bir odada korunduğu varsayılmaktadır. Tümülüsün içindeki kral mezarının yerini saptamak için, sismik ve impuls radar metodlarıyla ölçümler yapılmış ve jeofizik açıdan değerlendirilmiştir. Araştırmalar sonucu, tümülüsün altındaki ana kaya çekirdeğinde boşluk olarak yorumlanabilecek birçok jeolojik anomalinin olduğu saptanmıştır. Bu yüzden bu boşlukların bir mezar odasına mı, doğal bir yapıya mı ait olduğu henüz kesin olarak bilinmemektedir.


Tanrılar tahtında; Antiochos, Bereket ilahesi Kommagene (Fortuna Thyce), Grek-Pers Tanrılar katının yöneticisi ve hükümdarı Zeus-Oromasdes, Apollon-Mitras, Herakles Artagnes yer almaktadır. Tanrıların iki yanında koruyucu olarak kartal ve aslan heykelleri bulunmaktadır ve Tanrılar dizisi Pers atalarının kaideleri ile son bulmaktadır.
Tanrılar tahtının, tümülüse bakan arka yüzlerinde, ülkenin emir ve yasalarını ayrıca, Kral I. Antiochos’un doğum gününü ve tapınma işleminin ayrıntılarını belirten Grekçe yazıtlar yer almaktadır.
Batı terastaki kolosal heykeller, doğu terastaki gibi sıralanmışlardır. Ancak, doğudaki sunak yerine, topografik durumun farklı olması dolayısıyla, ataların yazıtlarını ve kabartmalarını taşıyan orthostatlar (dikili taşlar) yapılmıştır. Kralın, Persli atalarının kabartmalarını taşıyan taş levhalar, batı terasın güney sırasında, Makedonyalı atalarına ait olan taş levhalar ise Tanrılar tahtının karşısında yer almaktadır. Batı terastaki tanrılar tahtının yanında, Kommagene krallarını değişik ilahlarla tokalaşırken tasvir eden kabartmalar yer almaktadır. Kabartmalar; Antiochos ve Kommagene (Fortuna), Antiochos ve Apollon-Mitras, Antiochos ve Zeus-Oromasdes, Antiochos ve Herakles-Artagnes olarak yer almaktadır.
Batı terastaki diğer bir değişiklik ise aslan kabartmalı taş levhadır. Dünyada bilinen en eski Horoskop olarak tanımlanan taş levha 175 cm. boyunda, 240 cm. eninde olup, üstünde, sağa doğru dönerek yürüyen bir aslan figürü betimlenmektedir. Boynunda bir hilal olan aslanın gövdesi sekiz ışınla  karakterize edilmiş, 19 yıldızla bezenmiştir. Aslanın sırtında ise onaltı ışınlı üç tane büyük yıldız yer almaktadır. Yanlarındaki yazıyla, Mars, Jüpiter ve Merkür olarak belirtilmişlerdir. Horoskopla ilgili yapılan değişik yorumlara göre; Kral Antiochos’un doğum horoskopunu gösterir şekilde ifade edilmiştir. Prof. Otto Neugebaur’a göre, Roma Generali Pompeins tarafından I. Antiochos’un tahta çıkış tarihi olan, M.Ö. 62 ya da 61 yılının 7 Temmuz’u olarak yorumlanmıştır. Bu tarihte Jüpiter, Merkür ve Mars aynı hizaya gelmektedir. Prof. K. Dörner’e göre ise Nemrud Dağı’ndaki anıtın kuruluş horoskopudur. Kral Antiochos ile ilgisi olduğu düşünülen aslan Horoskopu’nun Kommageneliler için çok kutsal sayıldığı, bir dini kitabe olarak korunduğu bilinmektedir.
Kuzey teras, doğu ve batı terasları bağlayan bir tören yolu şeklinde düzenlenmiştir. Bu terasta doğudan batıya sıra halinde dizilmiş Kommagene aile ve tanrılarına ait kaideler yer almaktadır. 

10 Haziran 2013 Pazartesi

ADIYAMAN YÖRESİ HALK KÜLTÜRÜ

 
Adıyaman yöresi, kültürel açıdan oldukça zengin bir yöredir. Yörede hafife alınamayacak kadar tarihi yerler bulunmaktadır. Bunların içerisinde de Nemrut Dağı Ören Yeri bulunmaktadır. Adıyamada tarihi kaleler, kaya mezarlar, cami ve kiliseler bulunmaktadır. Bu tarihi zenginliğin içerisinde yöre kültürel anlamda oldukça zengin yapıdadır.

Yiyecek ve içecekler

Yöre yemeklerinin temel maddeleri olarak buğday ürünleri, kuru baklagiller, patlıcan, domates ve lahana kullanılmaktadır. Soğan, sarımsak, salça, pul biber, maydanoz ve baharatlar tüm yemeklerde tat verici olarak kullanılmaktadır.

Bazlama

Çorbalar

  • Meyir Çorbası
  • Alaca Çorbası
  • Malhıta Çorbası
  • Tarhana Çorbası
  • Mercimek Çorbası
  • Yoğurtlu Çorba
  • Un Çorbası
  • Dövme Çorbası
  • Pıtpıtı Çorbası

Sebze yemekleri

  • Adıyaman Tavası
  • Parmak Kebap
  • Dolma-Sarma
  • Yeşil Fasulye Sulusu
  • Dövmeç

Pilavlar

  • Karıştırmalı pilav
  • Kavurmalı Pilav
  • Mercimekli pilav
  • Şahreli (şehriyeli) pilav
  • Tavuklu pilav
  • Meyhane pilavı
  • Domatesli pilav

Köfteler

  • Kavurmalı sıcak köfte
  • Kel köfte
  • Yarpızlı (Yarpuzlu) köfte
  • Ekşili köfte
  • Patlıcanlı kollotik
  • Dolmalı köfte
  • İçli köfte
  • Yapıştırma
  • Çiğ köfte

Pideler

  • Kavurmalı hitap
  • Ot hitabı
  • Peynirli ekmek
  • Tava kıloru
  • Semsek
  • Besmet (peksimet)
  • Bazlama
  • Taplama
  • Katmer

Mancalar (salatalar)

  • Yarpız (yarpuz) mancası
  • Pirpirim salatası
  • Patates salatası

Cacıklar

  • Pirpirim cacığı
  • Kabak cacığı
  • Marul cacığı
  • Yarpız (yarpuz) cacığı

Tatlılar

  • Tene helvası
  • Top helvası
  • Nişe bulamacı
  • Şilik
  • Heside
  • Aşure
  • Kesme
  • Peynirli irmik helvası
  • Kaşık tatlısı
  • Burma Tatlısı

El sanatları


Halın dokumacılığı
Yörede kanaviçe ve yazmalar hala yapılmaktadır. Köşkerlik ( yemenicilik ) ise gelişen teknoloji karşısında hemen hemen yok olmuştur. Adıyaman ilçe ve köylerinde aşağıdaki el sanatları yapılmaktadır.
- Adıyaman Türküleri -
  • Adıyaman Halayı
  • Altın Yüzüğüm Kırıldı
  • Ata Vurdum Belleme
  • Anayurdum
  • Aydoğar Aşar Gider
  • Bir Mektup Yazdırdım
  • Bu Devran
  • Damın Ardı Tandıram
  • Dereboyu Saz Olur
  • Durnalar Dizi Dizi
  • Dünmü Burdayıdın
  • Düz Dara
  • Eyvanına Vardım
  • Fırsat elde İken Bir Amel Kazan
  • Gel Gülüm Gel Canım (Vur Davulcu)
  • Git Gelemem
  • Havalar Ayaz Gelin Hanım
  • Hezal
  • Kaleden Kaleye Şahin Uçurdum
  • Karşıda Kara Erik
  • Nemrut Dağı
  • Sakine
  • Varam Yar Yanına Varam
  • Yağmur Yağar Yer Yaş Olur
  • Yol Ver Fırat

Halk Oyunları

Adıyaman yöresi halk oyunları, diğer halk oyunları yöreleri gibi bulunduğu bölgenin doğal şartlarının, inanışlarının, yaşanmışlıklarının müzik ve figürler ile tercümanı olmuştur. Yöre oyunları aşağıdaki gibidir,
  • Ağırlama
  • Hızlı Üçleme
  • Yavaş Üçleme
  • Goftan
  • Çep
  • Rışko
  • Ağır Sımsımi
  • Hızlı Sımsımi
  • Dik
  • Kadın Halayı
  • İki Ayak
  • Barış
  • Dingi
  • Düz Oyun
  • Göçer Oyunu
  • Hallaç Oyunu
  • Hasat Oyunu
  • Heilli Can
  • Kaynana Oyunu
  • Kımıl Oyunu
  • Sal Oyunu
  • Türkan
  • Pehlivan

Giyim kuşam

 
Kıyafetleri günümüzdede kırsalda kullanılmaktadır. Dağ köylerinde kıl kumaştan yapılmış şalvar, Aba denilen ceket ve yakasız gömlekten ibarettir. Ayakta çorap ve yemeni bulunmaktadır. Şalvar ve yakalı veya yakasız gömlekle bütünleşen kıyafetin üzerine “fillik kuşak “ denilen ipek,püsküllü, beyaz renkte bir kuşak sarılmaktadır

ADIYAMAN NIN  TARİHİ YERLERİ











Adıyaman (Hısn-I Mansur) Kalesi

Adıyaman şehir merkezinde yer alan kale yaklaşık 25 m yükseklikteki yığma bir höyük üzerine kurulmuştur.

Yeni Kale

Kâhta ilçesine bağlı Kocahisar köyündedir. İlk yapılış tarihi Kommagene Krallığına kadar giden kalenin bugünkü şekli Memluklular döneminden kalmadır. Kale içinde su depoları, hamam, cami ve Kâhta Çayına (Nymphaios) inen gizli bir su yolu bulunmaktadır. Ayrıca, burada posta güvercinlerinin yetiştirildiği kule de bulunmaktadır.

Gerger Kalesi ( Fırat Arsameiası)

Kâhta ilçesine 85 km. uzaklıkta bulunan ve tarihi Geç Hitit dönemine dayanan kale, Fırat Nehri’nin batı yakasında yer almaktadır. İ.Ö. II. yüzyılda Kommagenelilerin atası olan Arsames tarafından sarp kayalar üzerine kurulan kalenin batı surlarında Kral Samos’a ait bir kabartma bulunmaktadır. İslami dönemde de kullanılan kale içerisinde cami, dükkânlar ve su sarnıçları bulunmaktadır.

Cendere Köprüsü (Septimius Severus)

Kâhta ile Sincik ilçeleri arasında yer alan Cendere Çayı (Cabinas) üzerine kurulmuştur. Biri ana ve diğeri tahliye olmak üzere iki kemerden oluşur. Bugün hala kullanılan köprü Roma İmparatoru Septimius Severus zamanında Samsat’ta karargâh kuran XVI. Lejyon tarafından yaptırılmıştır. Köprü üzerinde yer alan sütunlardan biri İmparator Septimius Severus’a, biri karısı julia Domna’ya ve diğeri oğulları Caracalla’ya adanmıştır. Geta adına dikilen sütun kendisini öldüren kardeşi Caracalla tarafından kaldırılmıştır. Köprü anıtsal Roma mimarisinin muhteşem bir örneğidir.

Altınlı Köprü

Gölbaşı ilçesi Yolbağ köyü sınırları içinde yer alan köprü, birisi büyük dört kemerden oluşmuştur. Köprü sağda kaya zemine oturmakta, solda taşma kemerleriyle çay yatağını aşmaktadır. Kemerler beyaz kesme taşlarla, diğer kısımlar moloz taşlarla inşa edilmiştir. Köprü İslami döneme aittir.

Göksu Köprüsü

Gümüşkaya köyü ile Ağcin köyü arasında Göksu çayının daraldığı bir noktada kaya zemin üzerinde kurulan köprü Roma Dönemine aittir. Orta kemerin dışında genel olarak sağlam durumdadır.

Perre Antik Kenti Ve Kaya Mezarları

İlimiz merkez Örenli ( Pirin ) mahallesindedir. Kommagene Krallığının beş büyük antik kentinden birisidir. Başkent Samosata ile Melitene (Malatya ) arasında yer alan bir uğrak yeridir. Antik Roma kaynaklarında suyunun güzelliğinden bahsedilmekte olup, kervanlar, yolcular ve ordular tarafından dinlenme yeri olarak kullanıldığı anlatılmaktadır. Bahsedilen suyun aktığı Roma Çeşmesi halen kullanılmaktadır. Bizans döneminde de önemini korumuştur. Bu antik kent’in Niceaia İznik’te toplanan İncil Konsil’ine temsilci göndermesi aynı zamanda dini bir merkez olduğunu da göstermektedir. Antik kentte en dikkat çeken kalıntılar. Örenli mahallesi girişinde yer alan kaya mezarlarıdır. Kayalıklar içine oyularak yapılmış oda mezarlar harika bir görünüm oluşturmaktadır.

Haydaran Kaya Mezarları

Adıyaman’ın 17 km kuzeyinde Taşgedik köyü sınırları içinde yer alır. Burada kaya mezarlar ve Güneş Tanrısı Helios ile Kral Antiochos’un tokalaşma kabartmaları vardır.

Turuş Kaya Mezarları

Adıyaman il merkezine 40 km. uzaklıkta ve Adıyaman-Şanlıurfa karayolunun 1 km. batısında yer alan Turuş Kaya Mezarları Roma Dönemine aittir. Mezarlar zeminden aşağıya doğru ana kaya oyularak yapıldığından mezarların girişine aşağıya doğru inen 10-13 basamaktan sonra ulaşılır. Bazı kaya mezarlarının duvar ve kapı girişlerinde çeşitli figürler ve kabartmalar bulunmaktadır.

Dolmenler

Dikilitaşın kuzeyindeki kayalık alanlarda, Aşağı Hozişi köyü yakınlarında Dolmen tipi mezarlar bulunmaktadır. Sala benzeyen iki büyük kayanın birbirine çatılması ile yapılan bu mezarların Taş Devri insanlarından kaldığı tahmin edilmektedir.

Zey Mağaraları

Adıyaman’a 7 km. mesafede, Zey köyü yakınında, erken dönem Hıristiyanların yaşadığı yerleşim birimleri bulunmaktadır. Köyde ayrıca Şeyh Abdurrahman Erzincani’ye ait bir türbe ve cami yer almaktadır.

Gümüşkaya Mağaraları

Adıyaman ilinin 40 km. güneybatısında Göksu nehri kenarında aynı adla anılan köyün batısında kayalardan oyma tünel şeklinde birbirleri ile bağlantılı çok sayıda mağaralar yer almaktadır. Tarihte konut olarak kullanılan bu mağaraların İ.Ö. 150 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir. Balkonlara, bölmeli odalara ve kuyulara sahip bu mağaralara sadece bir insanın geçebileceği dar bir yolla ulaşılmaktadır.

Palanlı Mağarası

Adıyaman’ın 10 km. kuzeyinde Adıyaman – Çelikhan – Malatya karayolunun üzerinde Palanlı köyü sınırları içerisindedir. M.Ö. 40.000 yıllarında kullanılmış doğal bir mağaradır. Duvarında bulunan ve halen fark edilebilen geyik figürü yalın kontur çizgilerle oluşturulmuştur. Mağara arkeolojik alanı olarak tescillidir. Mağaranın yer aldığı derin vadi ise ender bulunur bir doğa parçası olup, sık bir vejetasyona sahiptir.

Derik Kutsal Alanı ( Hereoon )

Sincik ilçesi yolu üzerindeki Datgeli köyündedir. Bu alanın M.S. 70’lerde Romalılar tarafından inşa edildiği ve 300’lü yıllarda kullanıldığı tahmin edilmektedir. Alanda, Kommagene döneminde inşa edilen Temenos kalıntıları bulunmaktadır.

Sofraz Tümülüs Mezarları

İl merkezine 45 km. Besni ilçesine 15 km. uzaklıkta, Üçgöz (Sofraz) köyündedir. 15 m. yüksekliğinde olan mezarın üzeri kırma taş ve molozla örtülüdür.

Dikilitaş (Sesönk)

Besni ilçesinin 33 km. güneydoğusunda, Kızıldağ üzerinde Kommagene Kralı II. Mithridates tarafından inşa edilen anıt mezar, her biri yaklaşık 10 metre yükseklikte üç çift sütunla çevrelenmiştir. Sütunları üzerinde kadın, erkek ve aslan kabartmaları bulunmaktadır.

Karadağ Tümülüsü

Adıyaman’a 5 km mesafede, Karadağ eteğindedir. 2 bölümden oluşan bir kaya mezar bulunur. Ayrıca buradan şehir ve baraj göl manzarası da izlenebilir.

Beştepeler

İlimize 25 km mesafede Ilıcaklı köyü sınırları içinde yer alır. Yığma taşlardan yapılmış olup 6 adet mezar bulunmaktadır.

Malpınarı (Kaya Anıtı)
Adıyaman’a yaklaşık 35 km. uzaklıkta Malpınar mezrasında doğal kaya üzerine oyulmuş hiyeroglif bir kitabe ve kayalara yapılmış yerleşim birimleri geç Hitit dönemine aittir.

Adıyaman Merkezdeki Camiler Ve Kilise

Ulu Camii

Adıyaman’ın şehir merkezinde bulunmaktadır. Dulkadiroğulları beyliği zamanında yapılan camii daha sonraları birçok kez onarım görmüştür. Caminin bu günkü şekliyle 1863 tarihinde yaptırıldığını bildiren bir kitabe, minare kaidesinin doğuya bakan üst yüzeyinde bulunmaktadır. Aynı yerde altta kemer içinde bulunan bir başka kitabede caminin 1902 yılında tamir gördüğü anlaşılmaktadır.

Çarşı Camii

İl merkezinde bulunmaktadır. Vakfiyesinde belirtildiğine göre Hacı Abdulgani tarafından 1550 yılında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı caminin payandalarla desteklenen duvarları kesme taştan yapılmıştır.

Eskisaray Camii

İlimiz merkez Eskisaray mahallesinde bulunan Eski Saray Camii hicri 1148’de İbrahim paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami birçok defa onarım görmüştür. Son onarımda camii kuzeye doğru genişletilmiştir.

Kab Camii

Mahalleye kendi adını veren Kab Camii kitabesine göre hicri 1182 (1768) yılında yapıldıktan sonra hicri 1342 (1923) Hacı Mehmet Ali tarafından yeniden yaptırılmıştır.

Yenipınar Camii

İlimiz Yenipınar mahallesinde bulunmaktadır. Düz bir alan üzerine kurulmuştur. Minare kaidesinde yer alan kitabeye göre hicri 1133 (1720) senesinde Hacı Mahmut adında birisi tarafından yaptırılmıştır.

St. Petros ve St Paul Kilisesi

Adıyaman merkez Mara mahallesindedir. 1905 tarihli kitabesinden kilisenin oldukça eski bir yapı olduğu anlaşılmaktadır. St.Pavlos ismiyle anılan bir Süryani kilisesi olup tescilli bir yapıdır. Bu gün için küçük bir Süryani cemaati tarafından kullanılmaktadır.

Besni İlçesindeki Camii Ve Külliyeler

Ulu Cami

Camii üzerindeki kitabeye göre 17.yüzyılda yaptırılmış olan Ulu Camii, buradaki diğer camilerde olduğu gibi muntazam bir plana sahip değildir.

Külhanönü Camii

Caminin ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Fakat eserde kullanılmış olan yapı malzemesi ve mimari organlar itibariyle, klasik Osmanlı yapılarını andırmaktadır.
Toktamış Camii
Bugünkü ilçenin güneyinde olup, tamamen terk edilmiş bir harabe durudadır Caminin kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Fakat 17.yy sonlarına doğru yapıldığı sanılmaktadır.

Çarşı Camii

Eski Besni’nin en merkezi yerinde yer alan eser Çarşı Camii adı ile anılır. Bazı kimselere göre camii, Hacı Arslan isminde birisi tarafından yaptırılmıştır. Fakat eserin üzerindeki kitabede Kalaunoğlu Mehmet Nasır ismi geçmektedir. Bunun Mısır Kölemen sultanlarından Kalaun ile ne derece ilişkili olduğu bilinmemektedir. Mahalli geleneğe uygun olarak yapılmış olan camiinin muntazam bir planı bulunmaktadır.

Bekir Bey Külliyesi

Bugün yalnızca izleri kalan bu külliye tarihi kesin olarak bilinmeyen bir zamanda, Bekir Bey adında bir Memlük Besni’ye gelerek cami, medrese, ve hamamdan oluşan bir külliye yaptırır. Bunları yaşatmak için bir de vakıf kurar. Bugün bu külliyeden kalan, bir yıkık minare ve bir de hamam bulunmaktadır.

Türbeler

Ebû Zer Gaffarî Türbesi

Adıyaman’ın 5 km doğusunda ziyaret köyündedir. Kapısındaki yazıt hicri 1136 tarihlidir. Türbe Bağdat seferi dönüşünde IV. Murat’ın emriyle yaptırılmıştır.

Mahmut Ensarî Türbesi

Adıyaman’ın 7 km doğusunda Ali dağı üzerindedir. Türbe duvarında hicri 1126 tarihli bir onarım kitabesi bulunmaktadır.

Şeyh Abdurrahman Erzincani Türbesi

Adıyaman’ın 7 km kuzeyinde İndere köyündedir. Türbenin içinde aslen Erzincanlı olup sonra Adıyaman’a yerleşen Şeyh Abdurrahman Erzincani ile eşi ve kızının sandukası bulunmaktadır.

Zeynel Abidin Türbesi

Adıyaman’ın 15 km doğusunda bulunan türbenin Hz. Ali’nin torunu Zeynel Abidin’e ait olduğu sanılmaktadır.

Hacı Yusuf Türbesi

Türbe, Kâhta ilçesi Sarıdana köyünde olup, 1260 tarihinde vefat etmiştir.

Sahabe Safvan Bin Muattal

Samsat ilçesinin 8 km kuzeyinde Taşkuyu köyü yakınındadır. Kayıtlarda Yermük savaşına katıldığı, Samsat’a kadar geldiği ve şehit düştüğü; Safvan Bin Muattal’ın sahabe olduğu da belirtilmektedir.

Nemrut Dağı Ören Yeri

Nemrut Dağı ören yeri, İl Merkezine 87 km. Arsameia Antik yolu üzerinden 77 km. Kâhta ilçesine 43 km uzaklıktadır. Dünya harikası olan bu tümülüs, Doğu Toros sıradağları üzerinde 2206 metre yükseklikte, Fırat Nehri geçitlerine ve ovaya hakim bir tepe üzerindedir.

Kommagene Kralı I. Antiochos için yapılan anıt mezar üzerinde kırma ve çakıl taşları yığılarak bir tümülüs oluşturulmuş ve tümülüsün etrafındaki teraslar üzerine ateş sunağı ve Greko-Pers üslubunda dev heykel ve kabartma steller yapılmıştır.

Doğu Terası

Yaklaşık 10 metre yüksekliğindeki tahtlar üzerinde sıralar halinde oturmuş dev tanrı heykelleri mevcuttur. Heykellerin yüzleri güneşe doğru bakmaktadır. Bu terasta sırasıyla Kommagene Krallığının gökyüzü hakimiyetini temsil eden koruyucu kartal, krallığın yeryüzü hakimiyetini temsil eden koruyucu aslan, Kommagene Kralı I. Antiochos, Kommagene (Tyche), Zeus, Apollon ve Herakles heykelleri yer alır. Tahtların arkasında 237 satırdan oluşan Kral Antiochos’un dini ve sosyal içerikli vasiyeti (Nomos) bulunmaktadır.Terasın kuzey ve güneyinde Kommagene Kraliyet ailesi bireylerinin kabartma stelleri bulunmaktadır. Yine bu terasta heykellerin önünde ateş sunağı (Altar) ve onun yanında oturur biçimde bir aslan heykeli bulunmaktadır. Nemrut’ta güneşin doğuşu bu terastan izlenmektedir.

Batı Terası

Doğu Teras’da olduğu gibi tahtlarında oturan dev tanrı heykelleri ile birlikte Kommagene Kralı I. Antiochos’un heykeli ve tanrılarla tokalaşma kabartmaları yer alır. Ayrıca burada astroloji ile ilgili bir aslan horoskop kabartması da bulunmaktadır. Aslan kabartması üzerinde yer alan ay ve yıldızlardan Milattan önce 7 Temmuz 62 tarihi okunmaktadır. Bu tarih Kral I. Antiochos’un tahta çıkış tarihidir. Nemrut’ta güneşin batımı bu terastan izlenmektedir.

Kuzey Terası

Kuzey Terası, batı ve doğu teraslarını birbirine bağlayan 180 m. uzunluğunda bir tören yoludur. Terasta tamamlanmamış stel ve kaideler bulunmaktadır.

Arsameia Örenyeri (Nymphaıos Arsameiası)


 


ADIYAMANIN İLÇELERİ



 Adıyaman'ın biri merkez olmak üzere 9 ilçesi vardır.

Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 175.647 olup, 100.045'i ilçe merkezinde 75.602'si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 44, Akpınar bucağına bağlı 11, Bağpınar bucağına bağlı 7, Koçali bucağına bağlı 8, Kuyucak bucağına bağlı 15 köyü vardır. Yüzölçümü 1702 km2 olup, nüfus yoğunluğu 103'tür.


İlçe toprakları engebeli alanlar ve yaylalardan meydana gelmiştir. İlçe merkezi bir vadide kurulmuştur. Şehir, Emeviler tarafından eski Perre kenti yakınlarında kuruldu ve etrafı Bizans saldırılarına mani olmak için surlarla çevrildi. Daha sonra Abbasiler zamanında tamir edilen kale, günümüzde harab vaziyettedir.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, nohut, pamuk, tütün ve antepfıstığıdır. Tarım ürünleri daha çok Gaziantep'te pazarlandığı için, ilçede ticaret gelişmemiştir. Sümerbank Pamuklu Dokuma Sanayi, Peynir ve Tereyağ Fabrikası, Çimento Fabrikası, Madeni Eşya ve Makina Aksamı Fabrikası başlıca sanayi kuruluşlarıdır.

Eski ismi Hısn Mansur olan Adıyaman, Malatya'ya bağlı bir ilçe iken, 1954'te çıkarılan bir kanun ile il merkezi haline getirildi.

Besni: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 88.531 olup, 26.076'sı ilçe merkezinde 62.455'i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 20, Çakırhöyük bucağına bağlı 16, Kızılin bucağına bağlı 7, Suvarlı bucağına bağlı 5, Şambayat bucağına bağlı 5 köyü vardır.

İlçe toprakları engebeli alanlar ve platolardan meydana gelir. Batısında Güneydoğu Toroslar yer alır. Doğu ve güneyi batı kesimine göre alçak olup, genelde plato özelliği gösterir. İlçenin en önemli akarsuyu Göksu Çayıdır. İlçenin doğu ve güneydoğusunda Besni ve Keysun ovaları yer alır.


Ekonomisi tarıma dayanır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, antepfıstığı, tütün, üzümdür. Hayvancılık ilçe ekonomisinde önemli yer tutar. Küçük dokuma atölyelerinde savan adı verilen geleneksel bir yaygı türü dokunur.

İlçe merkezi Güneydoğu Torosların güney eteklerinde ve Göksu'nun bir kolu olan Besni deresinin kenarında kurulmuştur. Kahramanmaraş-Adıyaman karayolu ilçe merkezinden geçer. İl merkezine 44 km mesafededir. Malatya'ya bağlı ilçe iken 1926'da Gaziantep'e, 1933'te tekrar Malatya'ya, 1954'te ise il haline getirilen Adıyaman'a bağlandı.

Çelikhan: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 21.391 olup, 8033'ü ilçe merkezinde, 13.358'i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 16 köyü vardır. Yüzölçümü 584 km2 olup, nüfus yoğunluğu 37'dir.

İlçe toprakları dağlıktır. Güneydoğu Torosların bir kolu olan Malatya Dağları toprakların tamamını kaplar. Batısında Buzdağı, doğusunda ise Karlık dağı yer alır. Bu dağlar arasında akan Karaçay ilçenin en önemli akarsuyudur.

Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. En kıl keçisi beslenir. Hayvancılık ilkel yollarla yapıldığından verim düşüktür. Tarıma elverişli arazi çok azdır. Başlıca tarım ürünleri buğday ve armuttur.

İlçe merkezi Karaçay Vadisinde kurulmuştur. Köy görünümünde, gelişmemiş küçük bir yerleşim merkezidir. İlçe belediyesi 1954'te kurulmuştur. İl merkezine 60 km mesafededir.
 


Gerger: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 32.587 olup, 3.854'ü ilçe merkezinde, 28.733'ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 36, Taraksu bucağına bağlı 7 köyü vardır. Yüzölçümü 702 km2 olup, nüfus yoğunluğu 46'dır.

Genelde engebeli alanlardan meydana gelen ilçe toprakları plato görünümündedir. Malatya Dağları ilçe topraklarının bir bölümünü kaplar. En önemli akarsuyu Fırat Nehridir. Fırat Nehri ve kolları çevresinde dar düzlükler vardır.

Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Mer'alarda çok sayıda kılkeçisi ve koyun beslenir. Kıl, deri, süt ve süt ürünleri elde edilen başlıca hayvansal ürünlerdir. Az olan tarıma elverişli arazide buğday ve arpanın yanında, az miktarda üzüm, nohut, mercimek, pamuk, elma, susam ve antepfıstığı yetiştirilir.

İl merkezine en uzak ilçe olup, Diyarbakır'a yakındır. Köy görünümünde olan ilçe, il merkezine 99 km mesafededir. İlçe belediyesi 1957'de kurulmuştur.

Gölbaşı: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 55.358 olup, 29.588'i ilçe merkezinde, 25.770'i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 17, Belören bucağına bağlı 8, Harmanlı bucağına bağlı 5 köyü vardır. Yüzölçümü 784 km2 olup, nüfus yoğunluğu 71'dir.

İlçe topraklarının kuzeyinde Malatya Dağları yer alır. Dağlardan kaynaklanan suları Aksu Çayı ve Göksu Çayı toplar. Tektonik kökenli bir çukurda Gölbaşı, Azaplı ve İnekli isimli üç gölden meydana gelen Gölbaşı gölleri yer alır. Aksu Çayı Azaplı Gölünden doğar. Bu göllerin en büyüğü Gölbaşı Gölüdür.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa ve şekerpancarı olup, ayrıca az miktarda elma, nohut, antepfıstığı, mercimek ve susam yetiştirilir. Bağcılık gelişmiş olup, ilin en fazla üzüm yetiştirilen ilçesidir. Hayvancılık küçük çapta yapılır. İl topraklarında fosfat, linyit yatakları vardır.

İlçe merkezi, Gölbaşı Gölünün güneyinde kurulmuştur. Malatya ve Adıyaman'ı Kahramanmaraş'a bağlayan kavşak üzerindedir. İl merkezine 64 km mesafededir. Kuzeyinden Fevzipaşa-Malatya demiryolu geçer. 1958'de ilçe olan Gölbaşı'nınn belediyesi de aynı sene kurulmuştur.

Kahta: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 94.928 olup, 40.281'i ilçe merkezinde, 54.647'si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 27, Akıncılar bucağına bağlı 12, Damlacık bucağına bağlı 10, Narince bucağına bağlı 18 köyü vardır.

İlçe topraklarının kuzeyi dağlık, güneyi ise ovalıktır. Dağlardan güneye doğru inildikçe önce platolar daha sonra da geniş ovalar yer alır. İlçe topraklarını Kahta Çayı ile Kalburcu Çayı sular. Kahta Çayı üzerinde Kahta Barajı yapımı sürdürülmektedir. Kahta barajı ve Atatürk barajı tamamlandığı zaman ilçe topraklarının bir bölümü sular altında kalacaktır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, nohut, mercimek ve üzüm olup, ayrıca az miktarda pamuk, susam, antepfıstığı ve elma yetiştirilir. Dağlık bölgelerde küçükbaş hayvan besiciliği yapılır.

İlçe merkezi Nemrut Dağı eteklerinde kurulmuştur. İl merkezine 36 km mesafededir. İlçede her sene çok sayıda turistin ziyaret ettiği tarihi kalıntılar vardır. Belediyesi 1920'de kurulmuştur.


Samsat: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 11.451 olup, 2458'i ilçe merkezinde, 8993'ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 17 köyü vardır. Yüzölçümü 339 km2 olup, nüfus yoğunluğu 34'tür.

İlçe toprakları genelde plato görünümündedir. İlçe topraklarını Fırat Nehri sular. Atatürk Barajında su tutulması üzerine ilçe topraklarının bir kısmı sular altında kalmıştır. Bu yüzden ilçe halkının bir bölümü başka yerlere göç etmiştir.


Tarım alanlarının büyük bölümünün sular altında kalması, gelişmemiş olan ilçe ekonomisini büyük ölçüde etkilemiştir. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa ve mercimektir.

İlçe merkezi, eskisinin Atatürk Barajı gölünün suları altında kalması üzerine 1988'de bugünkü yerine taşındı. Eski ilçe merkezi Fırat Nehri kıyısında idi. Belediyesi 1960'da kurulmuştur.

Sincik: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 19.524 olup, 2503'ü ilçe merkezinde, 17.021'i köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 12 köyü vardır. Kahta ilçesine bağlı bir bucak iken 9 Mayıs 1990'da 3644 sayılı kanunla ilçe haline getirildi.

İlçe toprakları genelde dağlıktır. Kuzeyinde Malatya dağlarının uzantıları yer alır. Dağlar küçük akarsular tarafından parçalanmıştır. Ekonomisi hayvancılık ve tarıma dayalıdır. En çok küçükbaş hayvan besiciliği yapılır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, nohut, mercimek ve üzümdür.


7 Haziran 2013 Cuma

ADIYAMAN MENZİL


Adıyaman Menzil Tarikatı Hakkında Bilgiler

 
http://www.youtube.com/watch?v=LBxzgI5o5i4
Seyda hazretleri (k.s.) sağlam bir itikad bilgi sinden sonra fıkıh kaidelerinin (ilmihal bilgileri) iyice öğrenilmesini tavsiye eder, bundan sonra Nakşibendi adabının tam olarak uygulanmasını isterdi.

Kendi uygulamalarında ve yaşantısında hiç bir zaman Sünnet-i Şerife ve Şeriat-ı Garra'ya aykırı en ufak bir hareketi görülmezdi. Bilhassa kadınlarla erkeklerin bir arada bulunarak çeşitli faaliyetlerde bulunmaları, sohbetleri gibi zamanımızda dikkat edilmeyen uygunsuz davranışlar üzerinde çok dururdu.

Bağlılarından bunlara dair istismar edici şikayetlerin gelmesi onu çok üzerdi. Bu zamana kadar tarikatın saf olarak korunması şeriat ve tarikat adabına tam olarak riayetten dolayı olduğunu sık sık tekrarlardı. Nakşibendi tarikatının iman ve ümmet-i Muhammede mensubiyetten sonra üçüncü büyük nimet olduğunu birçok sohbetlerinde anlatmışlardı: "Nakşibendi tarikati hakikî ve paha biçilmez bir tarikattir.

Bundan istifade edip gayeye ulaşmak ancak tarikata uymayan şeylerden kaçinmak, tarikatin yolundan gitmek ve ALLAH (c.c.)'a ulaşmaya hedef edinmekle mümkündür. Kurallarina uyulursa, görecegi istifadeyi hiçbir şeyde göremez. Bu, insani ALLAH'a götüren en kestirme ve emniyetli yoldur. Ancak hakiki Nakşibendi olabilmek için, insanin tarikat adabina, şartlarina ve talimatlarina göre hareket etmesi, dikkatli rabita yapmasi lazimdir. Bu öyle büyük bir tarikattir ki daha henüz girilmeden bile insanda degişiklikler olmaya başlar. ALLAH muhabbeti kalblere dolmaya başlar, dünyadan yüz çevrilir.

Fakat tarikata girildikten sonra bu haller kuvvetlenmeye başlar. Dünya sevgisi kesilir, eski cimrilik, nefret, kin ve düşmanlik hallerinin kalmadigi, eski davranişların terkedildiği gözlenir. Arkadaş çevresinin degiştigini görür, huyu farklilaşir, halim olur, sabir ehli olur. ALLAH (c.c.)'ın bahsedildigi sohbetler her şeyden tatli olur, taât ve ibadet hoş gelir.

Nakşibendi olduktan çok kisa bir süre sonra yüzünü ALLAH'a döndürür. Hatta bazilari samimi olarak şeyhinin elini tutup tevbe ettigi andan itibaren, adap ve talimat almadan ALLAH (c.c.) evliyalari arasina karişir. Nakşibendi Tarikatinda olanlar, mensub olmayanlara baktigi zaman onlarin helal-haram demeksizin önlerine ne gelirse, hoşlarina ne giderse, almakta ve yapmakta olduklarim görüp fikih ve tarikattan haberleri olmadigini görüyor. Fakat tarikata girince, bunlan farkediyor, dikkat etmeye başliyor. Rabbine karşi vermiş oldugu söze:

"Ya Rabbi, ben pişmanim, yaptigim bütün günahlardan nadimim. Keşke yapmasaydim, inşaALLAH bir daha yapmayacagini "

ahdine sadik kalarak ALLAH (c.c.) Teala'nin dostlugunu gözetir. ALLAHu Teala'yla dostluk ise insani şeytanin şerrinden mutlak korur; zira tarikat-i aliyye'ye intisab eden kimse devamli zikirle meşgul oldugundan şeytan ona yaklaşamaz."

Seyda hazretleri (k.s.) hakkinda en çok sarfedilen sözlerden birisi: "Niçin sohbet yapmiyor?" .idi. Hemen her zaman duyulan bu itham tam olarak gerçekleri yansıtmıyordu. İrşadının başlangıcından beri çevresinde bulunanların şehadetine göre ilk yıllarda akşam ile yatsı namazları arasında mazaretleri dışında cemaate düzenli olarak sohbette bulunurdu.  

 



ADIYAMAN'IN TARİHİ

TARİHÇE

Adıyaman, tarihin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. Adıyaman Palanlı Mağarasında yapılan incelemelerde kent tarihinin M.ö. 40.000 yıllarına kadar uzandığı anlaşılmıştır.

Yine Samsat-Şehremuz Tepe'deki tarihi bulgulardan M.ö. 7.OOO yılına kadar Paleolitik, M.O. 5.000 yıllarına kadar Neolitik, M.Ö. 3.OOO yıllarına kadar Kalkolitik ve M.O. 3.0OO-1.200 yıllan arasında da Tunç Çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır. Bu dönemde bölge Hititlerle Mitannilar arasında el değiştirmiş ve Hitit Devletinin yıkılmasıyla (M.Ö. 1.200) karanlık bir dönem başlamıştır. M.Ö. 1.2OO'den Frig Devletinin kuruluşu olan M.Ö. 750 yıllan arası dönemle ilgili olarak yazılı kaynağa rastlanmamıştır. Ancak; bu dönemde yöre, Asur etkisine girmeye başladığından, Samsat'ta bulunan Asur etkili mühürler ve Kahta Eskitaş Köyünde bulunan Hitit Hiyeroglifi ile yazılmış kitabeler, Anadolu'daki tarihi silsilenin ilimizde de aynen devam ettiğini, göstermektedir. Bu dönemde Adıyaman ve çevresinde Hitit Devletinin yıkılmasıyla ortaya çıkan Geç Hitit şehir devletlerinden biri olan Kummuh Devleti hüküm sürmüştür.

M.Ü. 9OO-70O yılları arasında yöre Asur etkisinde kalmakla birlikte, Asurlular tam olarak egemen olamazlar. 6. yüzyılın başlarından itibaren yöreye Persler hakim olur ve yöre Satrap'lar (Valiler) eliyle yönetilir. M.O. 334 yılında Makedonya Kralı Büyük iskender'in Anadolu'ya girmesiyle Pers'ler hakimiyetini kaybetmiş ve M.ü. 1. yüzyıla kadar yörede Makedonyalı Selev-kos Sülalesi hüküm sürmüştür. Bu sülalenin gücünün zayıfladığı sıralarda, Kral Mithradetes l Kallinikos Kommagene Krallığının bağımsızlığını ilan etmiştir (M.O. 69).

Başkenti Samosota (Samsat] olan Kommagene Krallığı, egemenliğini MS. 72'ye kadar sürdürmüş, bu tarihte yöre Roma imparatorluğunun eline geçmiş ve Adıyaman Roma imparatorluğunun Syria (Suriye) Eyaletine, 6. Lejyon olarak bağlanmıştır. Roma imparatorluğunun 395 yılında Batı ve Doğu Roma olarak ayrılmasıyla, Adıyaman Doğu Roma imparatorluğuna katılmıştır. 643 yılından itibaren bölgeye İslam akınları başlamakla birlikte İslam hakimiyeti ancak 670 yılında Emevi'lerle kurulabilmiştir. 758 yılında ise, II, Abbasi komutanlarından Mansur Ibni Cavene'nin hakimiyetine girer. 926 yılına kadar Abbasi hakimiyetinde kalan H'de bu tarihte Hamdanüerin egemenliği başlar. 958 yılında yöre yeniden Bizanslıların eline geçer.

1114-1181 yıllan arası yöreye Türk akınları olur. 1204-1298 yılları arasında Samsat ve yöresini Anadolu Selçukluları ele geçirir. 1230 ve 1250 yıllarında Moğol saldırılan yaşanır. 1298'de yöre ve bölge Memlüklerin eline geçer. 1393 yılında Adıyaman bu kez de Timurlenk tarafından yağmalanır.

Büyük bir istikrarsızlığın olduğu Orta çağ boyunca Adıyaman Bizans, Emevi, Abbasi, Anadolu Selçukluları, Dulkadiroğullan arasında el değiştirmiş ve nihayet Yavuz Sultan Selim'in Iran seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı topraklarına katılan Adıyaman, başlangıçta merkezi Samsat'ta bulunan bir Sancakla Maraş Beylerbeyliğine bağlıyken, Tanzimat’tan sonra bir kaza olarak Malatya'ya bağlanmıştır.
Cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına kadar eski idari yapısı korunarak Malatya'ya bağlı kaza konumunda olan Adıyaman 1 Aralık 1954 tarihinde 6418 sayılı Kanunla Malatya'dan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir.